TurkishNY.com’da yayinlanmistir.

Tuesday, 01 July 2008

 

 

Sevgili TurkishNY okuyucuları Florida’dan hepinize yine sıcacık sevgiler

Bugün sizlere çok değişik bir konu üzerine yazmak ihitiyacı duydum, umarım bir bayan olarak bu konuya olan bakış açımı gerektiği gibi ifade edebilirim.

Evet FUTBOL..!

Son 3 haftaya damgasını vuran yüreğimizi ağzımıza getiren ve sonra sevindiren ve sonra tekrar tekrar aynı duyguları yaşamamıza sebep olan bizim için çok önemli olan Milli Takımımız.

Çoğu bayan gibi bende futbol konusunda çok hevesli birisi değilim, fakat önemli maçları kaçırmam geçtiğimiz haftalar özellikle eşim ve oğlumun Türk Milli Takımı maçlarındaki heyecan ve sevincini görünce kendi kendime “acaba biz kadınlar bu konuyu biraz hafife mi alıyoruz?” sorusunu sormama neden oldu ve özellikle yapılan haksızlıklara verdikleri tepkiler üzerinde yoğunlaşarak bende onlarla maçları tamamen odaklanıp seyrederek futbolun heyecanını gerçekten yaşadım, aslında ben futbol ile çok içiçe olan bir ailenin geliniyim, eşimin kardeşi Beşiktaş futbol takımında uzun yıllar oynamış profesyonel bir futbolcu idi bu yüzden bu konuda yazı yazma cesaretini göstermiş bulunuyorum.

Portekiz maçı ile başlayan bu heyecan fırtınası Almanya maçı ile sona erdi fakat benim, milli takımımıza karşı yapılan hataları, sinsi ve ukala aşağılamaları ve haksız eleştirilere karşı içimdeki öfkeyi dindirmek çok kolay olmadı, aslında hala çok öfkeliyim özellikle ESPN kanalında yorum yapan o konuşma özürlü İskoçyalı yorumcunun yorumlarını dinlemek bana çok zor geldi, şimdi biraz bunlardan söz etmek istiyorum.

Yaklaşık sekiz yıldır Florida da yaşıyorum ve Türkler’e karşı duyulan açık bir öfke görmedim ve duymadım, bazen İstanbullu olduğumu öğrenen Amerikalılar Constantinapole deyip benimle sakalaşır ve bende onlara “evet 600 yıl önce öyleydi” der ve bu topraklarında çok kısa bir süre önce onlara ait olmadığını ve başka bir ismi olduğunu ima ederim ve birbirimizin hislerini anlarız.

Özellikle Avrupa’daki ırkçılık ve Türk düşmanlığının nedenlerinide çok iyi bilen bir kişi olarak Amerikalıların bu konudaki Liberal yaklaşımını herzaman takdirle karşılamış ve Avrupa’da olan bu ırkçı yaklaşımların çok uzun bir süre daha devam edeceğinin bilincindeyim, Osmanlı imparatorluğu döneminden kalan ezikliklerini ve yüzyıllar boyunca Türkler’in yönetimi altında kalmış olmalarını ve hiçbir zaman Türkler’i boyunduruk altına alamamış olmalarının ve son olarak da yüce Atatürk’ün öderliğinde vermiş olduğumuz Kurtuluş Savaşı’nı kazanıp Türk milletinin hiçbir şekilde mağlub edilemeyeceğini bir kez daha anlamanın öfkesini yaşayan, bilinç altından bir türlü atamadıkları bu aşağılık duygusunu buldukları her fırsatı Türkler’i aşağılayıp hor görmek ve özellikle spor müsabakalrında aleyhimizde olarak kullanmaktadırlar.

Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Milli Takımımız aleyhine verilen haksız kararlar ile önümüz kesilmeye çalışılmış, kendini bilmez yorumcuları vasıtası ile takımımız ve hatta Türk milleti aşağılanmış, üstüne üstlük bunu milyarlarca insanın seyrettiği canlı yayınlarda edepsizce dile getirecek kadar ileri gitmişlerdir.

ESPN kanalında maçların yayını esnasında canlı yayın yorumcularından Toni adındaki İskoçyalı düşmanlığını o kadar ileri götürmüştürki, daha Hırvatistan maçı başlarken “Türkler’in işi burada bitti” diyerek nefretini dile getirmiştir, o esnada diğer yorumcu olan Amerika bayan milli takımı oyuncularından hanımefendi bile Toni’nin saçmalarına bir anlam verememiş Türk milli takımını savunmak durumunda kalmıştır, Mr. Toni son olarak da Almanya ile yaptığımız yarı final maçında sahneye çıkmış ve zehir kusmaya devam etmiştir. Özellikle milli takımımızın ikinci golü atmasının ardından süratındaki ifadenin ölüm ile yüz yüze kalmış biri ile aynı olması inanın beni dehşete düşürmüştür, İsviçre’den katılan bir diğer yorumcu ise Mehmet Aurelio’nun Türk vatandaşlığını seçen bir Brezilyalı olduğunu her fırsatta dile getirmesi ve Türk vatandaşı olan herkesin bir İslam ismi almasının zorunlu olduğu gibi bir yalanı yine milyarların önünde dile getirerek cehaletini dile getirmesidir.

Derlerki, Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur diye..{Bu cümleyi sizlerin yorumuna bırakıyorum}

Ben buna inanmak istemeyen, dünya üzerindeki her milletin kardeş olduğunu, aramızdaki dil, din ve ırk ayrımının yalnızca doğanın bir cilvesi olduğunu düşünen bir kişiyim, bu Toni ve benzeri ASALAK takımının bir an önce yok olması dileklerimle Sizlere hoşçakalın demeden sizleri biraz güldürecek Doğukan Manço’yuda biraz kızdıracak bir dedikodu yapayım. Florida’da yaşayan birisi olarak bilmesi gereken bir şeyi unutmuş olacakki denizde tam tehlikeli saatte güneşin altında uyumuş kalmış ve resmen pişmiş. Beni ilk gördüğümde korkutacak kadar yanmış, iyileşmesi biraz zaman alacak.

Bu arada çoğunuz dinlemişsinizdir, Florida Türk Radyosu bu pazar bir devi ağırladı hepimizin bütün şarkılarını zevkle dinlediğimiz şarkıları asla eskimeyen yorumcumuz Alpay’ı ağırladı. Çok keyifli bir programdı dinleyemeyenler tekrarından yakalayabilirler.

Haftaya tekrar birlikte olmak dileğiyle sağlıcakla kalınız…

Sevi

 

 

One Response

  1. Jeff Unsal

    Sevi hanım selamlar,

    Ne desem bilemiyorum. Hayata bu kadar bağlı, pozitif enerjisini yazılarında bile hissedebileceğiniz iyilik meleği insanların varlığını bilmek çok güzel bir duygu. Bir erkek olarak Türk kadınlarının erkeklerinden daha cesur ve üstün olduğunu hep savunmuşumdur. Yanılmadığımı bir kere daha anladım. Daha fazla yazıp yanlış anlaşılmak istemem. Kendinize iyi bakın. Şansınız hep bol olsun. Saygılar.

Leave a Reply to Jeff Unsal Cancel Reply